Maden tasarısına karşı Karadeniz ayakta: "Doğanın yağmalanmasına hayır"

TBMM’de görüşülen “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, zeytinlikler, ormanlar, tarım arazileri ve korunan alanları madencilik ile enerji yatırımlarına açarak doğayı tehdit ediyor.
Teklif, “süper izin” ile maden ruhsat süreçlerini hızlandırıyor ve özel bir kurul aracılığıyla yatırımcı lehine izinleri kolaylaştırıyor.
Ormanlar, meralar ve kıyıların “yatırım alanı” adı altında talan edileceğini belirten STK'lar, kitle örgütleri ve yaşam savunucuları Karadeniz'in birçok il ve ilçesinde basın açıklaması düzenledi.
ORDU ÇEVRE DERNEĞİ: HEDİYE GİBİ RUHHSAT SATIŞI YAPILACAKOrdu Çevre Derneği ve STK temsilcileri Ordu Büyükşehir Belediyesi önünde bugün basın açıklaması yaptı.
"Halkın mücadelesi sonucu şirketler için oluşan her engel yeni yasa ya da yönetmelikle aşılmaya çalışıyor" denilen basın açıklamasında şu sözlere yer verildi.
"Halkın toprağına, suyuna; ormanına, yaylasına sahip çıkması hem AKP iktidarını hem de maden ve enerji şirketlerini rahatsız etti. Bu nedenle maden ve enerji şirketlerinin önündeki küçük engelleri de kaldırmak için Cumhur İttifakı iktidarı yeni yasa teklifi hazırlandı, AKP milletvekilleri tarafından 13.06.2025 tarihinde 95 sayıyla “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” TBMM Başkanlığı’na sunuldu, 21 Haziran Cuma günü oylanacak.
Ordu Çevre Derneği olarak doğa ve yaşam alanlarını koruma mücadelesi verenlerle birlikte halkın görüşlerini, tepkisini göz önünde tutmayan bu yasa teklifinin geri çekilmesi için sesimizi yükseltiyoruz.
Teklif edilen yasa taslağında ruhsatı alan şirketin yaptığı izin süreçlerini de Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) yapacak. Şirkete pasta sunar gibi ruhsat sunulacak. Artık, madencilere her türlü izinleri alınmış ruhsatlar hazırlayacak. MAPEG’in istediği izin için ilgili kurum dört ay içinde kararını bildirmezse izin vermiş sayılacak. Devlet ormanlarında 2 yıl süreyle bedelsiz madencilik izni verilebilecek. Arama faaliyeti için izin verilen yerlerde işletmeye mutlaka izin verilecek. Ruhsatlı maden sahalarında arkeolojik sit kararı verilirse, proje sahibi şirkete yatırım giderleri tutarında tazminat ödenecek. ÇED sürecinde kurumlar görüşlerini ilave süresiyle birlikte en geç 4 ay içinde verecek. Bu süre içinde görüş bildirilmemesi halinde kurumun görüşü olumlu sayılacak. Orman Genel Müdürlüğü’nün verdiği orman tahsis izinleri ÇED yönünden uygun görüş sayılacak. ÇED olumlu kararı alınan madencilik faaliyetleri için gereken diğer işlemler en geç 1 ay içinde tamamlanacak. Bu yasa onaylanırsa Cumhurbaşkanı Yardımcısı başkanlığında bir kurul oluşturulacak ve şirketlerin maden ve enerji yatırım talepleri burada değerlendirilecek. Bizler bu yasa tasarısını hazırlayanların bu zamana kadarki uygulamalarından dolayı anlıyoruz ki, şirketlerin önündeki engelleri kaldıracaklar. Halkın tepkisine, itirazına; vatanına sahip çıkmasına hiç değer verilmiyor. Varsa da yoksa da şirketlerin çıkarı öncelik oldu"
FATSA'DAN TEPKİ: TOPRAĞIMIZI VERMEYECEĞİZFatsa Doğa ve Çevre Derneği ise bugün yaptığı basın açıklamasında, "Ordu’nun ormanları ve fındık bahçeleri madenlere açılacak. ÇED raporu beklenmeden şirketler buralarda çalışmaya başlayabilecek" ifadelerine yer verdi.
Siyasi parti temsilcileri ve yaşam savunucularının katıldığı basın toplantısında, tasarının onaylanmasıyla birlikte yaşanılacaklar şöyle sıralandı:
- Fındık bahçelerimizi yok edebilir. Ordu’nun tarım alanlarının %76’sı zaten madenlere ruhsatlı. Fındık, ekonomimizin can damarı, ama bu teklif çiftçilerimizi zor duruma düşürecek.
- Ormanlarımız talan olacak. Ordu’nun ormanlarının %65’i madenlere açılmış durumda. 200.000 yıllık ormanlarımız ÇED’siz projelerle yok olacak.
- Sularımız kirlenecek. Madencilik, temiz sularımızı zehirlenerek. İçme suyumuz ve tarım için kullandığımız suyumuz tehlike altında olacak.
- Yaşam alanlarımız tehdit altında olacak. Ordu’nun %74’ü maden ruhsatlı. Fatsa, Ulubey, Çatalpınar gibi ilçeler tamamen maden tehdidiyle karşı karşıya.
Ordu’nun toprağına, suyuna ve geleceğine sahip çıkmak için tüm halkımızı bir olmaya çağırıyoruz. Dün düşman bayraklarıyla, bugün kanunlarla vatanımıza göz dikenlere karşı duracağız."
TRABZON MADEN YASASINA KARŞI SES YÜKSELTTİTrabzon’da yaşam savunucuları, TBMM gündemindeki yeni Maden Yasası’na karşı ses yükseltti. Araklı Karadere Vadisi ve Yaylaları Doğa ve Yaban Hayatı Koruma Derneği öncülüğünde düzenlenen basın açıklaması, bugün Atatürk Alanı Meydan Parkı’nda gerçekleştirildi.
Doğamızı ve geleceğimizi birlikte korumaya devam edeceğiz" denilen basın açıklamasında şu sözlere yer verildi:
"Bu kanun teklifinin içerdiği maddeler, Anadolu’nun yeraltı ve yerüstü zenginliklerini talan edici ve yağmalayıcı bir nitelik taşımaktadır. Eğer bu teklif yasalaşırsa; anayasa aykırılığı başta olmak üzere kamu yararını ihlal edecek, gelecek nesillerimizin yaşamını ipotek altına alacak ve ülkemizin egemenliğini gasp edecek büyük bir tehlike doğacaktır. Bu nedenle gündemdeki bu yasa teklifine topyekûn karşı çıkmak zorundayız. Buradan bütün muhalefet partili ve Cumhur İttifakı’nı oluşturan parti milletvekillerini uyarıyoruz: Bu metin, ülkemiz ve gelecek nesiller adına son derece tehlikeli bir yasal düzenlemenin zeminidir. Bu sebeple derhâl geri çekilmelidir. Türkiye Barolar Birliği’nin Çevre Komisyonu’nu, baroların çevre komisyonlarını, Türkiye’deki tüm çevre ve sivil toplum örgütlerini ve Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm vatandaşlarını bu yasaya karşı çıkmaya çağırıyoruz.. Doğamızı ve geleceğimizi birlikte korumaya devam edeceğiz."
GİRESUN HARŞİT VADİSİ PLATFORMU: EKOLOJİK YIKIMLARA NEDEN OLACAKGiresun Harşit Vadisi Platformu Başkanı Çınar Çetinkaya, TBMM'ye sunulan "Torba Yasa Teklifi"ne ilişkin açıklama yaptı.
Çetinkaya, teklifin doğal varlıkların maden sahaları için acilen kamulaştırılmasını öngördüğünü belirtti.
Teklifle birlikte, doğayı, kültürü ve tarımı koruyan mevcut yasaların geçersiz kılınacağını ifade eden Çetinkaya, madenciliğe açılan ormanların daha hızlı bir şekilde madenci firmalara tahsis edilebilmesi için Maden Petrol Genel Müdürlüğü'ne (MAPEG) devredileceğini vurguladı.
Ayrıca, ruhsatsız maden işletmelerine af getirileceği ve projeler hakkında ÇED kararı alınmadan "Üstün Kamu Yararı" denilerek maden projelerine neredeyse koşulsuz onay verilmesinin sağlanacağı belirtildi. ÇED süresince 4 ay içinde görüş bildirmeyen resmi kurumun görüşünün olumlu kabul edileceği de teklifte yer alıyor.
Çetinkaya'nın açıklamalarına göre, maden arama faaliyetleri için verilen izinler işletme faaliyetleri için de geçerli olacak ve zeytinlikler kömür madenciliğine kolayca açılacak.
Torba Yasa'daki en önemli madde olarak ise, ilgili kurumlarca izin verilmeyen projeler için son karar verme yetkisinin, yasal sınırlamaları aşabilecek yetkilerle donatılmış Cumhurbaşkanı tarafından görevlendirilecek bakanlık temsilcilerinden oluşan yeni bir kurula bırakılması gösterildi.
Çetinkaya, bu durumun zeytinlikleri madencilere açan zihniyetin yarın fındık alanlarını da madencilere tahsis edebileceği anlamına geldiğini belirterek, Gümüşhane ilinin %93'ü ve Giresun ilinin %83'ünün maden sahası olarak ruhsatlandırılmasının bölgelerindeki felaketin habercisi olduğunu ifade etti.
Maden projelerinin bu koşullarda gerçekleştirilmesinin ekonomik, sosyal ve ekolojik yıkımlara neden olacağı uyarısında bulundu.
BirGün